Hakan ÖZDEMİR
Klasik edebiyat verdiği ürünlerle bugün yalnızca edebiyatçılar için değil dilciler için de zengin bir kaynak olma niteliğine sahiptir. Sosyal hayata ve diğer kültürel değerlere ait pek çok bilgi gibi dönemin birçok özelliği, bu metinler yardımıyla takip edilebilirken bunun yanında söz varlığında veya birtakım gramer şekillerinde görülebilen arkaik özellikler incelemeye değer konular oluşturmaktadır. Bu konu çerçevesinde ele alınan Sehî Bey Dîvânı XVI. asırda Türk dilinde yaşayan arkaik unsurların bir kısmını barındırması bakımından önemli verileri ihtiva etmektedir. Dîvân’da sıkça görülen arkaik şekillerden birine şu örneği vermek dikkat çekici olacaktır: “Dâğlar halkası geydürdi zırıhlar tenüme / Cebe satmak nic’olur göstereyin düşmenüme” beytindeki I. teklik şahıs emir/istek eki -eyin eki içerdiği şekil itibarıyla eski Türkçe dönemine kadar indirilebilirken bugün artık yerini - eyim şekline bırakmıştır. Bu örnek, hem geçmişteki bir ögenin metinde yer alması bakımından hem de kullanımın bugüne ulaşamamış olması bakımından dikkat çekicidir. “Bu emre ey dil olduƞ çünki me’mūr/Düriş kim oldı el-me’mūr ma‘ẕūr ” beytinde “çalış-” anlamındaki düriş- fiili de yine Eski Anadolu Türkçesinde yani bir önceki dönemde kullanılan ama bugüne ulaşamayan bir başka kullanımı göstermektedir. Bu örnek, gramer şekillerinin yanında söz varlığında da görülen bir şekil olması bakımından ilgi çekicidir. Bu ve buna benzer arkaik şekillerin sayısını örneklemeler yoluyla artırmak suretiyle incelemek günümüzdeki tarihî gramer araştırmaları için de yararlı olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Sehî Bey, eskicil biçim, tarihî gramer araştırmaları