Mehmet AÇA
Türkiye'deki halk bilimi araştırmalarının başlayıp gelişmesinde, Avrupa'daki halk bilimi çalışmalarının etkisi büyüktür. Avrupa'daki halk bilimi konulu çalışmaları, ilk dönemlerde, daha çok halk biliminin ne olduğu, halk bilimi kavramı içerisine nelerin dâhil edilmesi, alan araştırmasının nasıl yapılması, derlenen metinlerin yayımlanmasında nasıl bir yol izlenmesi ve türlerin neye göre belirlenmesi gerektiği gibi konular esasında izleyen Türkiyeli halk bilimciler, son on beş-yirmi yıl içerisinde, Avrupa ve Amerika'da geliştirilen halk bilimi kuram ve yöntemlerine daha fazla ilgi duymaya başlamışlar, İngiliz dilinde kaleme alınan kuram ve yöntem konulu çalışmaları hızlı ve sistemli bir şekilde Türkçeye kazandırmışlardır. Kuram ve yöntem konulu çalışmaların dilimize kazandırılması, Türkiye'deki halk bilimi araştırmalarına yeni kavram, konu, yöntem ve bakış açıları kazandırmıştır. Avrupa ve Amerika'daki gelişmeleri, biraz geç de olsa, olması gerektiği gibi izlemeye başlayan Türkiyeli halk bilimcilerin, Rus dili ve Türk lehçelerinde kaleme alınan geleneksel kültür konulu çalışmalar söz konusu olduğunda, aynı başarıyı sergileyemedikleri görülmektedir. Hâlbuki Rus dili ve Türk lehçelerinde kaleme alınan geleneksel kültür konulu çalışmaların dilimize kazandırılması, ülkemizdeki halk bilimi araştırmalarına yeni malzemeler sunmanın yanı sıra, yeni kavram, konu, yöntem ve bakış açıları da kazandıracaktır. İşte bu nedenle, bu çalışmada, bir yandan Rus dili ve Türk lehçelerinde kaleme alınan geleneksel kültür konulu çalışmaların dilimize neden yeterince kazandırılamadığı sorusu tartışılmış, öte yandan da bu eksikliğin hızlı bir şekilde giderilebilmesi adına önerilerde bulunulmuştur. Tartışma ve öneri sunumu aşamalarında, dilimize kazandırılması gereken geleneksel kültür konulu bazı çalışmalara da temas edilmiştir. Temas edilen çalışmaların önemli bir kısmının Rus dilinde kaleme alındığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Halk bilimi çalışmaları, Rus Türkolojisi, Rus dili, Türk lehçeleri, tercüme.