GURAM DOÇANAŞVILI'NIN ESERLERİNDE AYRIK SÖZCÜKLER VE DEYİMLER
Özet
Bu çalışmanın amacı, Guram Doçanaşvili’nin eserinde sözdizimsel bir meselenin araştırılması olup özellikle ayrık sözcükler ve deyimler üzerine durulmuştur. Araştırmada ayrık yapıların bolluğunun yazarın bireysel üslubunun bir özelliği olduğu ortaya koyulmuştur. Guram Doçanişvili’nin eserlerinde yalnızca tekil ayrık ögelere değil, aynı zamanda önceki cümleyi açıklayan ya da netleştiren ayrık cümlelere de rastlanmaktadır. Ayrık bağlayıcılar ile bağlayıcıya bağlı ayrık yapılar birbirinden ayırt edilmiştir. Ayrık tanımlayıcıların farklı hal biçimlerinde sunulmuş olması, bazı bilim insanlarının, bu tür yapıların sınır veya açıklayıcı ögelerle sözdizimsel bir bağlantısı olmadığı yönündeki görüşünü geçersiz kılmıştır. Doçanaşvili’nin eserlerinde, yüklemin şahsa veya ifadeye bağlı olarak, sınır ögesi ima edilen ayrık tanımlamalara rastlanmıştır. Ayrık takılardan özellikle “metaforik” takılar dikkati çekmiştir. Ayrık zarf tümleçleri arasında ifade gücü en yüksek olanlar, zaman zarfı işlevindeki ayrık yapılardır. Edebiyat sanatına özgü olan durum zarfı biçimindeki ayrık yapılar da Doçanaşvili’nin öykülerinde görülmüştür. Çalışmada üzerine durulacak birkaç konu da belirlenmiştir: Yaygın görüşe göre ayrık sözcükler ve deyimler sözdizimsel çiftler oluşturmaz. Ancak araştırmamıza göre, bu yapılar yalnızca sözdizimsel ilişki biçimi oluşturmakla kalmaz, bazen bir kelime grubunu ve hatta tüm cümleyi de oluşturabilir. Ayrıklık için önemli bir koşul, sözcük sırasıdır; bu sıra işlevden arındırılmıştır. Bu nedenle, ayrık yapılarda biçimbilimsel (istatistik) özellikler ön plana çıkmaktadır. Cümlenin yalnızca temel olmayan (tali) ögelerinin ayrık sayılabileceği görüşü, ayrık bağlaçlar ve takılar aracılığıyla çürütülmüştür. Guram Doçanaşvili’nin eserlerinde ayrık sözcükler ve deyimlerin çokluğu dikkate alındığında, sözdizimin burada üslubun hizmetinde olduğu söylenebilir.