Erdem KARACA
Birinci Dünya Savaşı’nın en stratejik gereksinimi hiç kuşkusuz petroldü. Petrol temini için Büyük Güçlerin en fazla odaklandıkları yerler arasında; Doğu Avrupa, Karadeniz, Hazar Denizi hattı ön plana çıkmaktaydı. Savaş zamanında olduğu kadar, savaştan sonra da adı geçen bölgeye/hatta hükümran olmak yönünde yürütülen faaliyetler 1919’da artarak devam etmiştir. Kafkasların stratejik önemini iyi bilen İngilizler, sadece Bakü’deki petrol bölgelerini kontrol etmekle kalmamış; aynı zamanda Sovyet Rusya’nın büyük çaplı endüstriyel kayıplarla karşılaşmasına yol açmaktan da geri durmamıştır. Kafkasların yanı sıra pozisyonlarını güçlendirmek isteyen İngilizler, ayrıca tüm Karadeniz’i, Azak Denizi’ni ve Hazar Denizi’ni tek taraflı kontrol altına almaya çalışmışlardır. Çarlık Rusya’sının yerini almaya çalışan Sovyet yönetimi ise, Bakü başta olmak üzere, aynı hattı geleceği için hayati görmüş, buna bağlı olarak da kapsamlı bir mücadelenin fitilini ateşlemiştir. Bir yandan siyasi, iktisadi ve askeri çatışmalar/çekişmeler yaşanırken, bir yandan da ideolojik argümanlar yayılmacı politikaların temel faktörü haline gelmiştir. Çalışmada, ana kaynak olarak, Almanca yayımlanan gazetelerden Die Rote Fahne (Viyana), Pester Lloyd (Budapeşte), Wiener Zeitung (Viyana) özenle tetkik edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Avusturya Basını, Azerbaycan, Bakü, İngiltere, Sovyet Rusya, Petrol