Ufuk BİRCAN
Çalışmanın konusu Kierkegaard’dan Baudrillard’a kadar baştan çıkarma kavramına yüklenen anlamın evrilme süreci ve biçimidir. Baştan çıkarma ile ilgili olarak ilk başta ele alınacak Kierkegaard ve Charles’ta baştan çıkarmadır. Kierkegaard’ın çalışmalarında asıl konu aşktır, dile getirdikleriyse kaçınılmaz olarak sevgi-aşk ve baştan çıkarma söylemidir. İki düşünür birlikte ele alındığında bu söylemin kadın ve erkek tarafından dile getirilişinde kazandığı farklı biçimler açıkça görünür hale gelir. Tolstoy’un sanat anlayışında baştan çıkarmanın aşk, kadın ve cinsellik konularında merkezi bir önemde olduğu ortaya çıkar. Baudrillard’ın ise Kierkegaard’ın hem nasıl bir takipçisi olduğu hem de onun düşüncelerini aşarak ve genişleterek baştan çıkarmayı değişik boyutlarda nasıl ele aldığı görülür. Bu çalışmanın amacı Kierkegaard’dan Baudrillard’a kadar tarihsel süreç içerisinde baştan çıkarmayı ele alan düşünürlerin birbirlerinden zaman içinde etkilenmelerini de ortaya koymaktır. Düşünürler her ne kadar aşk, kadın ve cinsellik gibi hususlardan hareketle estetik anlayışlarını ortaya koysalar da baştan çıkarmanın konunun ele alınışında merkezde olduğu görülür. Ele alınan düşünürler estetiğin klasik konusu olan güzelliği genişleterek baştan çıkarmayı öncelikli hale getirmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Aşk, Cinsellik, Baştan Çıkarma, Kierkegaard, Tolstoy, Baudrillard