Ahmet İÇLİ
İnsanlığın yeryüzü serüveninden bu yana, insanlık kendisiyle, çevresiyle daha geniş anlamda varlık ile ilişkilerini bir şekilde açıklar. Her dönemin ruhu kendini, dönemine uygun anlatı araçlarıyla ifade eder. Bu ruh, o döneme damgasını vuran insan-varlık ilişkisinin görüntüsüdür. İnsanın varoluşsal kaygılarını sorgulamasında önemli bir tür olarak ortaya çıkan küçürek öykü, bireysel olanın ifadesidir. Küçürek öykü, kendi çağının ruhunu, yansıtır. Klâsik Türk Edebiyatı da kendi çağının ruhunu, algı sorununu, dünyaya bakış açısını, özüne uygun olarak açığa çıkardığı anlatı araçlarıyla dile getirmiştir. Bu çalışma, Küçürek öykü felsefesinin Klâsik Türk Edebiyatındaki görünümü hakkındadır. Bu felsefe dünyada kendini yalnız, mutsuz ve sürgün hisseden özgür görünümlü çoğul mahkûmların metinleşen çığlığıdır.
Anahtar Kelimeler: Anlatı, Klâsik Türk Edebiyatı, Küçürek Öykü, Şiir