Nurcan GÖK
Klasik Türk edebiyatında kültürel ve edebi miras değerinde eser ortaya koyan şairler/yazarlar yetişmiştir. Bu şairler/yazarlar halktan biri olduğu gibi çeşitli meslek gruplarında olan şahsiyetler de olabilir. Bu şahsiyetler çeşitli konularda eserler ortaya koymuştur. Bu eserlerden biri de klasik Türk edebiyatı araştırmacılarına kaynaklık teşkil eden birer belge niteliğinde olan mecmualardır. Edebi bir terim olarak mecmua, çeşitli kişilere veya konulara ait seçilmiş manzum ve mensur eserleri barındıran derleme eserler olarak da bilinir. Bu metinler, tür ve şekil açısından ortaklıklar taşıyabildiği gibi karma derlemeler de olabilir. Mecmualarda klasik Türk edebiyatında isimleri bilinip eserleri hakkında bilgi bulunamayan birçok şair/yazar bulunabilir. Bu şairlerden birisi de 18. yüzyılda yaşadığı düşünülen Semî’dir. Asıl adı Mustafa olan şairin hakkında bilgilere tezkirelerde ulaşmak mümkündür. Tarafımızda tespit edilen Semî mecmuası’nda şaire ait şiirler bulunur. Şairlerin yaşadıkları yüzyıllardan ve mecmua içindeki eserlerden hareketle eseri, en erken 18. yüzyıl mecmuası olarak değerlendirilebilir Mecmua, bir kişi tarafından yazılmış olup, farklı kalemlerle/hatlarla yazılan metinlere de rastlanmaktadır. Birçok şairin/yazarın yayımlanmamış eserlerini barındıran mecmua, edebiyat tarihi açısından kayda değer bir eserdir. Mecmuada divan şiiri örnekleri dışında halk şairi olarak da bilinen şairlere ait metinler de bulunmaktadır. Ayrıca mensur metinler de eserde yer alır. Bu çalışmada, şair Semî ile mecmuası tanıtıldıktan sonra Semî’nin şiirlerine yer verilecektir.
Anahtar Kelimeler: Mecmua, Semî, manzum, mensur, Klasik Türk edebiyatı