Bahattin ÇELİK
Yusuf ALBAYRAK
Kalkolitik Çağ’dan başlayıp, Orta ve Erken Tunç Çağı, Demir Çağı, Roma Dönemi ve İslami Dönem’den günümüze kadar kesintisiz yerleşim gören Soğmatar, özellikle M.S. 2. yüzyılda Ay Tanrısı Sin’e tapınım ile ön plana çıkmıştır. Nekropol alanı yanında ana kayaya yapılmış kutsal alanları ve yaşam alanları ile de dikkat çeken Soğmatar’da ana kaya üzerine işlenmiş rölyefler günümüze dek koruna gelmiştir. Ay tanrısı Sin’e ait rölyefler yanında bir kartal rölyefi de ana kaya işlenerek yapılan kutsal bir alan içerisinde görülmektedir. Büyük bir blok üzerinde yer alan kartal kanatları açık şekilde oldukça detaylı şekilde işlenmiştir. Neolitik dönemden günümüze değin pek çok medeniyette önemli bir figür olarak kullanılan kartal her dönem için çok farklı anlamlar taşımaktadır. Gökyüzündeki gücün simgesi olarak önemli bir yere sahip olan kartal kutsal bir hayvan olarak ön plana çıkar. İnsanoğlu kartalı siyasi bir güç simgesi olarak, mitolojik ve doğadaki haliyle tasvir sanatına yansıtmıştır. Kartal motifleri mühür baskılar yanında, Seramik kap formlarında, rölyeflerde ve mezar stellerinde de kullanılmıştır. Kartal hem fiziki hem de manevi (öbür dünya) durumla ilgilidir. Soğmatar’da yer alan kartal tasvirinin benzerlerini Roma sanatında mezar stelleri üzerinde görmekteyiz. Nekropol alanı olarak kullanılan Soğmatar’da ele geçen öbür dünya ile de ilgili olan kartal tasviri, ölü insanın vücut bulmasının bir simgesi ve de mezar sahibinin erkek olduğunu ifade etmek için yapılmış olmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Şanlıurfa, Soğmatar, Kartal, Mezar Steli, Zeus.