Ramazan ERGÖZ
Tabular kutsal veya dokunulmaz olarak ifade edilen güçlü sosyal bağlayıcılığı olan yasaklardır. Kutsal yasaklar olan tabuların çiğnenmesi sonucunda tabuyu çiğneyen çeşitli şekillerde cezalandırılır. Cezaların amacı ise kutsal olanı korumak ve böylece yaşamın sürekliliğine karşı herhangi bir zarar gelmeden bireyin kendisi ile birlikte yaşadığı toplumsal bütünlüğün korunması ve insan-doğa ilişkilerinin sürekliliğini sağlamaktır. Halk bilgisi yaratmaları insanlığı açımlayan derin kodları bünyelerinde barındırır. Bu kodlar, Carl Gustav Jung’un ortaya koyduğu “arketipsel sembol”ler aracılığı ile halk bilgisi yaratmalarında açığa çıkarlar. Halk bilgisi yaratmalarında mit ve masaldan sonra gelen efsaneler de arketipsel sembollerin yansıdığı anlatılardır. Efsanelerin içerisinde önemli bir yer tutan tabuların çiğnenmesi, olayların akışına bir yön verir. Efsanelerdeki tabuları çiğneyen bazı karakterlerin özellikleri, gölge arketiplerinin somutlaşmış yansımaları olarak dikkati çeker. Gölge arketipi, insani olarak kendimize yakıştırmadığımız ve bastırılmış duygular olarak bilinçaltına atılan olumsuz özelliklerdir. Ancak gölge arketipi bu bastırılmışlığa karşın bir şekilde kendisini açığa vurmak ister. İnsanoğlu, efsanelerde tabuları gölge arketiplerine çiğneterek, hem bu bastırılmışlığı açığa çıkartır hem de kutsal yasaklar olan tabuları, olumsuz özellikler gösteren karakterlere çiğnetmiş olur. Bu sayede efsanelerin vermek istediği temel mesaj olan ülkü değerlere sahip olmanın önemi, daha iyi ortaya konulmuş olunur. Biz bu çalışmamızda Erzurum efsanelerinde tabuların çiğnenmesini ve bu tabuları çiğneyen karakterlerin de birer gölge arketipi olarak yansımalarını inceleyeceğiz.
Anahtar Kelimeler: Efsane, Erzurum, Gölge Arketipi, Tabu, Ceza