Bahattin ÇELİK
Şanlıurfa ili sınırları içerisinde son yıllarda yapılan araştırmalar, Çanak Çömleksiz Neolitik döneme tarihlenen merkezler arasındaki bağlantıların sanılandan daha yoğun olduğunu ortaya çıkartmıştır. Özellikle, M.Ö. 9. binyılın başlarında ortaya çıkan bu yoğunluk, benzer özellikteki merkezlerin sayıca artması ile kendini göstermektedir. Bu merkezler; Sefer Tepe, Kurt Tepesi, Hamzan Tepe, Taşlı Tepe, Karahan Tepe ve Harbetsuvan Tepesi’dir ve özellikle “T” şeklinde dikilitaşlar ile karşımıza çıkmaktadırlar. Göbekli Tepe’nin II. tabakasında görülen “T” şeklinde dikilitaşlarla aynı boyutta dikilitaşların bulunduğu bu merkezler içerisinde, 2017 yılında Şanlıurfa Müzesi ile birlikte gerçekleştirdiğimiz Harbetsuvan Tepesi’nde arkeolojik kazılara başlanmıştır. Daha çok kaçak kazı alanlarının yaratmış olduğu tahribatın boyutunu anlamak için yapılmış olan bu kurtarma kazısında, daha şimdiden yeni mimari bulgular ve arkeolojik buluntular ortaya çıkmaya başlamıştır. Harbetsuvan Tepesi’nde yapılan kazılarda ortaya çıkan dörtgen planlı taş yapıların ortasında ya da duvarları içerisinde bulunan dikilitaşların varlığı Göbekli Tepe’nin II. tabaka yapıları ile benzer olduğunu ortaya koymuştur. Ele geçen diğer eserlere bakıldığında; fallusu heykel parçası, kol ve parmak kabartmalı dikilitaş, Byblos uçları, yassı baltalar, obsidyen okucu, bazalt taşından havanelleri gibi bu döneme özgü buluntular söz konusudur. 2018 yılında da devam ettirilmesi planlanan Harbetsuvan Tepesi kazısı, Göbekli Tepe dışında ikinci bir kült merkezi özelliği taşıyan bir merkezin var olduğunu kesin bir şekilde ortaya koymuştur. Bu çalışmada, Harbetsuvan Tepesi kazısında açığa çıkan mimari yenilikler ve küçük buluntular üzerine bir değerlendirme yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem, Kült Merkezi, Harbetsuvan Tepesi, Göbekli Tepe, Karahan Tepe, Şanlıurfa.