Funda AYDIN
Edebiyat, kültürel bir taşıyıcıdır ve farklı kültürlerin yaşamlarına, inançlarına yerleşmiş olguları, kavramları halk anlatılarıyla ortaya koymaktadır. Halk anlatıları adı altında ele alınan destan, masal, hikâye, efsane, vb. türler araştırmacılara zengin malzemeler sunmaktadırlar. Bu malzemelerin ilk sırasında özel anlam ve değerler yüklenerek kutsallık kazanan sayılar yer almaktadır. Her sayı bir anlam alanına sahip olmakla birlikte var olduğu kültürde kendine has fonksiyonlar yüklenmektedir. Temeli bilinmeyen zamanlarda atılan sayı sistemlerinin toplumlara göre kimi zaman uğurlu kimi zaman uğursuz sayılarak birtakım olay ve durumlara karşılık olarak kullanıldıkları görülmektedir. Bu doğrultuda sayılar ve sayı sembolizmi, anlatımı tamamlayıcı ve destekleyici unsurlar olarak kabul edilmektedir. Türk dünyasında özellikle üç, dört, beş, yedi, dokuz, kırk sayıları sayı simgeciliği açısından halk kültüründe ve anlatılarında; inanışın ve değerlerin yansıması olarak büyük önem taşımaktadır. Sayılarla ilgili bu kabuller ve inanışlar Uygur Türklerinin anlatılarında da önemli bir yer tutmaktadır. İnanışların bir kısmı mitolojik döneme dayanırken bir kısmı tarih boyunca öğrenilen kültür ve inançlara dayanmaktadır. Bu makalede de Uygurların halk anlatılarında yer bulan sayıların; yoğunluk düzeyleri ve nasıl işlendikleri ele alınarak yüklendikleri anlamlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda, Uygur halk anlatılarında sayı sembolizmine büyük oranda yer verildiği görülmüştür. Türk kültüründe yoğun olarak kullanılan sayıların Uygur Türklerinin halk inanışlarında da benzer işlevler yüklendikleri anlaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Uygur halk anlatıları, sayı simgeciliği, üç, dört, beş, yedi, dokuz, kırk