M. Onur HASDEDEOĞLU
Şenol DANIŞMAN
Sosyal adalet kavramının ortaya çıkışı insanlık tarihinin başlangıcıyla eşit olup, yüzyıllardan beridir konuyla ilgili ideolojik, felsefi ve sosyolojik anlamda pek çok görüş ileri sürülmüştür. Sosyal adalet; her bireyin ihtiyaçları doğrultusunda, hak ettiği yaşama, eşit bir vatandaş olarak ulaşması şeklinde tanımlanabilir. Günümüzde hemen her toplumda sosyal adalet; küreselleşme, bireyselleşme, nüfustaki değişim ve dönüşümlerin baskısı altında yoksulluğu önleme, eğitim ve öğretim, iş alanlarına dâhil olma, sosyal güvenlik gibi konularda karşımıza çıkmaktadır. Toplumcu gerçekçilik anlayışıyla öykülerini oluşturan Tahsin Yücel, bu kavramı ilk dönem öykülerinde sıkça ele alır. Toplumu oluşturan sosyal sınıflar arasındaki ekonomik dengesizlikler, ekonomik olarak zayıf sosyal sınıfların diğer sosyal sınıflara karşı baskısı öykü kahramanları tarafından kimi zaman ironi ile dile getirilir. Öykülerde sosyal adalet; özellikle emeği ile çalışanların yaşadıkları zorluklar, eğitim eşitsizliği yüzünden okulu bırakan bireyler, yoksulluk yüzünden topluma ve kendine yabancılaşan kişiler ve sınıf farklılıkları nedeniyle toplumdan dışlanan öykü kahramanları aracılığı ile ele alınır. Yine öykülerde; insan onuruna yaraşır bir asgari yaşam standardına kavuşmayan kimi öykü kişileri de toplumdan uzaklaşmayı tercih eder. Bu çalışmada sosyal adalet kavramının tanımı ve tarihi süreci hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra, öykü kahramanları merkeze alınarak Tahsin Yücel’in sosyal adalet meselesini eleştirel biçimde merkeze aldığı öyküleri incelenmiştir. Öykü kişileri üzerinden sosyal adalet ile ilgili kavramlara değinilerek yazarın öne sürdüğü çözümler ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Tahsin Yücel, Öykü, Adalet, Sosyal Adalet, Toplumsal Eleştiri.