Turan ŞENER
Pazar hâkimiyetinin tamamen tüketicinin elinde olduğu çağımızda, firmalar bir savaş niteliği taşıyan pazar kavgasında hâkim güç olan tüketiciye ulaşabilmek için her türlü metodu kullanmaktadırlar. Rekabetin en son aşamaya ulaştığı bu dönemde, rakipler tüketici gözünde kendi lehlerinde “fark yaratmak” adına, fiyat indirimi, ucuzluk, kolay bulunurluk gibi metotlardan ziyade özellikle müşterinin duygularına hitap eden daha soyut vurgular yapmak istemektedirler. Bu şekilde kendi ürünleri ile müşteri arasında duygusal bir bağ kurmayı hedefleyip, müşterinin satın almasında devamlılığı sağlamayı amaçlamaktadırlar. Bu noktada firmaların müşteriye kendilerini sundukları en önemli araçlardan biri reklamdır. Reklam firmaların, elde etmek istedikleri müşteri kitlesi ile aralarında olan mesafeyi kaldırdıkları ve müşteriye gerekli bilgiyi sundukları en önemli tutundurma faaliyetlerindendir. Müşteriye kendilerini tanıttıkları bir tutundurma çalışması olan reklamda, özellikle duygusal bir bağ oluşturmak adına kullanılan obje ise cinsiyettir. Firmalar özellikle cinsiyet objesine yaptıkları vurguyla müşterileri etkilemek istemektedirler. Cinsiyet içerikli vurguları reklamlarında kullanarak müşterinin karşısına çıkan firmalar, tüketicilerin satın alma kararlarını kendileri lehine çevirmeyi amaçlamaktadırlar. Bu noktalar göz önünde bulundurularak, çalışmamızın amacı, firmaların reklamlarında kullandıkları cinsiyet rollerinin tüketici tarafından nasıl algılandığını ölçmektir. Amaç doğrultusunda çalışmanın Nevşehir ilinde uygulaması yapılacaktır. Nevşehir Üniversitesi çalışanlarının reklamlardaki cinsiyet rollerini algılamalarının çalışanların demografik özellikleri bakımından farklılıklar gösterip göstermediği bir anket uygulaması ile ortaya konacaktır.
Anahtar Kelimeler: Reklam, cinsiyet rolleri, tüketici, demografik özellikler