Mehmet OKUR
İtilaf Devletleri’nin lideri durumundaki İngiltere ve Karadeniz Bölgesi’nde ticarî çıkarları olan ABD İstanbul’daki Yüksek Komiserleri ve bölgeye gönderdikleri kontrol subayları vasıtasıyla mütarekeyi uygulama ve kontrol etme adı altında bu iki azınlık unsurunu gözetip, kollama çabası içinde olmuşlardır. Ermenistan ve Gürcistan’la işbirliği içerisinde olarak Türklere ve Bolşeviklere karşı sağlam bir set oluşturarak Karadeniz’den Hazar’a uzanan coğrafyayı kontrol etmek isteyen İngiltere, Karadeniz kıyılarına yönelik faaliyetlerine gerekçe olarak da; Ermeni ve Rumları koruma, asayişsizliği önleme ve mütarekeye göre bölgedeki askeri kuvvetlerin terhis ve silahsızlandırılmasını gösteriyorlardı. Trabzon ve çevresindeki asayişsizliğe Rum ve Ermeni çeteleri sebep olduğu halde İngilizler, Hristiyanlann baskı altında olduğunu ileri sürüyorlar ve bu durumu yerinde incelemek üzere bölgeye inceleme heyetleri gönderiyorlardı. Karadeniz Bölgesi’nde incelemelerde bulunan İngiliz ve ABD kontrol subayları Rum-Ermeni sorununa, ülkelerinin Türkiye politikalarının bir yansıması şeklinden başka, geleneksel Hristiyanlık sempatisi, başta din adamları olmak üzere gayrimüslim toplum ileri gelenlerinin verdiği bilgiler, talepler ve bölgedeki şirket temsilcilerin yönlendirmeleri doğrultusunda yaklaşıyor, raporlarım da buna göre hazırlıyorlardı. Hazırlanan bu raporlar genelde ön yargılı olmakla birlikte zaman zaman Rum-Ermeni iddialarının geçersizliğini ortaya koymakta ve Avrupa devletlerinin Karadeniz Bölgesi’ne yönelik politikalarım deşifre etmekteydi.
Anahtar Kelimeler: İngiltere, ABD, Karadeniz, Rum, Ermeni