Doğan AKBULUT
Bacon’ın sanatı, korkunç, haykıran, sefil insanlık durumunun özeti gibidir. Onun insana bakışı, hayata karşı kayıtsızlığı yaşamla ölüm arasına sıkışmış çaresiz bir bireyin, özelde ise kendi istismarlarının, tercihlerinin veya yaşanmışlıklarının üstü örtük yansımalarıdır. Sadece kendi yaşamının özeti olarak ele alınsa bile sanatının ana malzemesi insandır. Bazen bir portre bazen yatakta uzanmış bir figür, bazen yarı insan yarı hayvan olarak algılanabilecek türden insanımsı, kargasından sıyrılmış kan revan içinde et yığınları varlıklar onun sanatından görüngülerden sadece bazılarıdır. Bu türden imgeler, çocukluğunda ve gençliğinde yaşanmış travmaların sonucu, yaşamının önemli bir döneminde saklamak zorunda kaldığı cinsel kimliği nedeniyle toplumsal linçe maruz kalmış, dışlanmış bir bireyin ruh halini yansıtan, kendi kimliğini kabul ettirmeye çalışan bir insanın yaşadığı bunalımların nörotik dışavurumu gibidir.
Sanatla yaşamın örtüşmesi ya da sanatçının yaşamının sanata nasıl yansıdığının bir özeti niteliği taşıyan bu araştırmada Bacon’un resimleri üzerinden sanatçının kimliği ve eserlerindeki gerçekliği üzerine bir inceleme yapılması amaçlanmıştır. Bacon’un resimlerindeki figürlerin imgesel olarak sunduğu iletilerin incelenmesi, onun sanatının anlaşılması ve yorumlanması ve yirminci yüzyıl yeni figürasyon resim sanatı ile bağlantıların kurulması çalışmanın ana eksenini oluşturmuştur.
Anahtar Kelimeler: Sanatın Gerçekliği, Sanatın Kaynakları, İnsanlık Durumunun Görsel Temsili, Sanatla Yaşamın Örtüşmesi