Levent ÜNAL
İstiklal Harbi’nde Güney Cephesinde önce Mondros Mütarekesi öne sürülerek İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin işgalleri yaşandı. Buna tepki olarak Sivas Kongresi sonrası bölgede Kuvayımilliye teşkilleri oluşturulmaya başlandı. Bu dönemde İngilizler, kendi işgal ettikleri yerleri Fransızlara devrederek çekildiler ve işgal bölgelerinde direniş başladı. Halkın mücadelesi sonucu Fransız kuvvetleri önce Maraş’ı, akabinde Urfa’yı terk ederek çekildiler. Fransızlar hem Güney Anadolu’da hem Suriye’de zor duruma düşünce geçici ateşkes talep ettiler ve bu dönemde Suriye’de büyük oranda kontrolü sağladılar. Geçici ateşkes sonrası Suriye’den takviye ettiği kuvvetlerle Antep ve Adana bölgesinde işgal faaliyetlerine ağırlık veren Fransızlar kısmi başarılar elde etseler de bölgede tutunamayacaklarını anladılar, bunun sonucunda Sakarya Zaferi sonrası TBMM Hükümeti ile Ankara İtilafnamesi’ni imzalayarak bölgeden çekildiler.
Güney Cephesi, Doğu ve Batı cephelerinden çeşitli yönlerden farklılık gösterdi. Bu farklılıklar; düşman kuvvetlerinin niteliği, işgalci güçlerin değişmesi, harekât alanının bütünlüğü, harekât nevilerindeki değişiklik, Kuvayımilliye’nin yapısı ve özellikleri ile Ermenilerin kullanılması yönlerinden oldu.
Güney Cephesi’nde savunma faaliyetleri ve mücadele, cephenin değişik kesimlerinde birbirinden farklı mahiyette yürütüldü. Maraş ve Urfa’da çatışmalar yoğunlukla meskûn mahal muharebesi şeklinde gerçekleşirken, Adana bölgesinde gayri nizami harp uygulamaları ağırlıktaydı. Antep’te ise hem meskûn mahal muharebesi hem de kuşatmayı yarma harekâtı şeklinde icra edildi. Maraş’taki meskûn mahal muharebeleri şehir merkezinde başlarken, Urfa’da şehir merkezi dışından şehir merkezine doğru gelişti. Urfa’daki direnişte aşiretlerin büyük çoğunluğunun direnişe desteği dikkat çekiciydi. Antep Cephesi, Fransız kuvvetleri tarafından çepeçevre kuşatılan bir kentin, kendinden çok üstün düşmana karşı halk tarafından 10 ay süreyle başarıyla savunulmasıyla öne çıktı. Güney Cephesi’nin bir diğer önemli özelliği, Millî Mücadele’nin ilk kurşunun bu cephede atılması ve ilk zaferlerin bu cephede kazanılmasından kaynaklanmaktadır.
Aslında Güney Cephesi, büyük güçler tarafından işgal edilen ve silahlı kuvvetlerden yoksun işgalcilerle kendi başlarına mücadele etmek zorunda kalan milletler için örnek bir cephedir. Cephede yaşananlardan çıkarılacak çok dersler vardır. Bu cephe ile ilgili araştırmaları sürdürmek ve yürütülen mücadelenin anısını canlı tutmak, canları pahasına orada kahramanca direnen atalarımıza da bir vefa borcudur.
Bu makalenin amacı, Güney Cephesinde İngiliz ve Fransız işgalleri arasındaki farklılıkları ve bu cepheyi diğer cephelerden ayıran özellikleri açıklamak, cephede mücadelenin başından sonuna değin olan gelişmeleri bütüncül bir yaklaşımla ele alarak resmin tamamını göstermeye çalışmaktır. Çalışma için literatür taraması metodu ve nitel araştırma modeli kullanılmıştır
Anahtar Kelimeler: Güney Cephesi, Adana Savunması, Maraş Savunması, Urfa Savunması, Antep Savunması.