Çiğdem KIRANŞAN
XVIII. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Hint alt kıtasında tamamen İngilizlerin kontrolünde olan yeni bir yönetim yapısı ve politik anlayış gelişmiştir. İngiliz hükümetinin uyguladığı olumsuz politikalar bölgedeki Müslüman liderleri, İslam kimliğini koruma ve dini hayata yön verme konusunda faaliyete geçmeye sevk etmiştir. Buna bağlı olarak gelişen fikrî hareketlilik neticesinde Hint Müslümanları çeşitli görüşler ve bu görüşler çerçevesinde oluşan ekoller doğrultusunda “ihya” sürecine girmişlerdir. Bu yeniden ihya, eğitim-öğretim alanındaki yansımalarının sonucu olarak Müslüman halkın büyük bir kesimi medreselerde yürütülen geleneksel öğretime ağırlık vermeyi tercih ederken, diğer kısmı da modern öğretim kurumlarına yönelerek üniversiteler, yüksekokullar, araştırma merkezleri açmışlardır. İngilizlerin Hindistan’da uyguladığı sömürgecilik politikasına karşı Seyyid Ahmed Han tarafından başlatılan, birçok liderin de katkısıyla gelişen bilinçlenme, eğitim-öğrenim faaliyetleri Aligarh ekolü olarak adlandırılır. Bu yeniden yapılanma sürecinde Aligarh Ekolü, Hint alt kıtasındaki Müslümanlarının geleceğini güven altına almak amacıyla İngilizlerle iyi geçinme siyasetini ve kurumlarda modernleşmeye gidilmesi gerektiğini benimsemiştir. Müslümanlar siyasetten uzak kaldıkları sürece Hinduların ve İngilizler karşısında siyasi, dini ve kültürel alanda kazanım elde edemeyeceklerdi. Kurmuş olduğu Aligarh kolejinde veya Üniversitesinde yetişenler güney Asya Müslümanlarının bağımsızlık hareketinin fikri alt yapısında rol oynamışlardır. Bu bağlamda bu üniversite sayesinde Müslümanlar arasında birçok sosyal, öğretici ve politik liderlerin çıkması gerçekleşebilmişti. Bu liderler Pakistan, Hindistan ve Bangladeş’in siyasi tarihinde önemli roller üstlenmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Hint alt kıtası, Müslüman, Aligarh Ekolü, Ahmed Han, Pakistan.