Lamzira KOBAİDZE
Akaki Şanidze, eserlerinin üçüncü cildinde eski Gürcü dilinin ettirgeni üzerine durmuştur. Ettirgenlerin morfosentaks tipolojisini morfolojik kategoriler bağlamında ele alır ve onları "temas" terimi olarak adlandırır (Şanidze tarafından “Ettirgen" terimi kullanmamıştır). Ona göre, bu ettirgensel bir sonuç değil de bir ara temas terimidir, yani bu durumda ettirgensel sonuç iki özne konunun birbirinden ayrıldığı anlamına gelmektedir. Bunlardan biri sözlü (VS - K) ve diğeri ise reeldir (RS - E) yani ettirgensel ve uygulayıcılar. Ettirgenlik özne- nesnel şahısla ilişkilendirip eylem gerçekleştiren şahıs olarak karşımıza çıkmaktadır. Ettirgen ise iki eylem oluşturan şahıs anlamını taşımaktadır: biri yöneten diğeri ise eylemi uygulayan. Bunlardan özne yöneten vasfını, asıl eylemi yapan ise dolaylı nesne vasfını taşımaktadır. Biri özne olarak bilinen doğrudan iletişim formu, konu olarak bilinen tek bir aktörü ima eder ve bunun da nesne ile doğrudan alakası vardır (veya doğrudan bir nesnedir). Ara temas iki aktöre atıfta bulunur: biri yönetici (veya organizatör), diğeri ise uygulayıcıdır. Bunlardan yönetici bir özne olarak hareket eder, doğrudan uygulayıcı ise dolaylı bir nesne rolündeki eylemini gösterir. Biri özne olarak bilinen tek eylemi yapan şahıs doğrudan iletişiminde nesne ile dolaysız şahısla alakası veya doğrudan bir nesne oluşturan şahısdır.
Akaki Şanidze'nin araştırmasına göre, eski Gürcü Dilin’in ettirgenliği morfosentaksın özellikleri hakkında belli başlı soru işaretleri ortaya koymaktadır. Araştırmaya göre, ara temasın (veya ettirgen) geçişli fiille ilişkili olduğu sonucuna varabiliriz. Fiil gerek geçişliliği aynı zamanda gerekse ettirgenlik ifade edebilir. Ancak Ak. Shanidze bu tür tanımlamayı vermemektedir. Bununla birlikte, ettirgenin diğer Kafkas dilleriyle ilişkisini ve eski Gürcücedeki konumu da dikkate almamıştır. Fakat adı geçen tanımlamada ettirgenin biçimsel kimliği ve çift işlevliliği hakkında buradan yola çıkarak bir yanıt bulabilirdik. Kuzey Kafkasya dillerinde geçişlilik ve ettirgenlik arasında ayrım olmadığı için, her ikisi de aynı şekilde ifade edebilmektedir. Ele aldığımız konu, nesne çekimlemesi fiilin geçişliliği direk dolaysız nesne vasfıyla gösterilmektedir. Kıyaslamak gerekirse Gürcüce’de geçişlilik belirtisi bulunmayıp geçişlilik için en önemli unsur dolaysız nesnenin bulunmasıdır. Nesnel çekim fiillerinde - გ - ა- ქ - ებ მე შენ korunmuştur. Burada nesnenin öncelik sırada olduğu belli olmaktadır. Gürcü Dili şahıslı çekimli olmasına rağmensöz konusu çekimleme modeli Kartvel Dillerinin farklılaşmasına dek hep sınıfsal olup sonrasında sınıfsal-şahıslı ve sonunda ise diğer dil sistemlerinin etkisi ile şahıslı çekimli karşımıza çıkmaktadır. Hint-Avrupa ailesi dillerinden farklı olarak, Gürcüce çok değerleri sahibi olan bir dildir. Bu durum ise İberiya-Kafkas dil sistemi ile doğrudan bağlantısını gösterir. Sistemin yapısındaki ettirgen, çok değerlikli etiketleme için bir imkândır (hem sınıf hem de şahıslı çekim dillerinde). Ettirgen tartışırken, aslında iki özneye -sözlü ve reel olan konulara, bunlarla birlikte sözlü, analitik-tanımlayıcı veya morfolojik ifadelere değinmek gerek. Doğrudan bir dolaysız nesneyi işaretlemek için hiçbir vurgu yapılmamıştır. Gözlemimizin bir sonucu olarak, doğrudan nesnenin etiketlenmesi, fiilin anlambilim ve fiilin oluşumu göz önünde bulundurmakla beraber bu belirleyicinin bir neden olduğu gösterilmiştir. Bu durumda ise eski Gürcü Dili’ndeki ettirgen kategorisinin dikkate alınması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: nedensellik, nedensel faktör, uygulayıcı, analizci, morfolojik ve karışık nedensellik, verbal özne, reel özne.