Mehmetali KASIM
Amerika 20.yüzyılda dünya ekonomisi ve siyasetinde belirleyici dünya gücü olarak varlığını sürdürmüştür. 21. yüzyılda da liderlik statüsünü koruyup koruyamayacağı, 1978 yılı sonrası reformlarla hızla gelişmekte olan, iktisadi, askeri ve siyasi olarak oldukça ilerleme kaydeden ve gelişmeye devam edeceği beklenen Çin karşısında sorgulanmaya başlamıştır. Amerika yönetimi ve halkının mevcut gerçekler karşısında düşman algısı büyük derecede değişmeye, gittikçe Çin tehdidi İslam ve Rus tehdidinin yerini almaya başlamıştır. Amerikalılar, günümüzde artık kendi güvenliğine ve dünyadaki liderlik statüsüne en büyük rakibin Çin olduğuna inanmaktadır. Amerika hükümeti, Asya’ya yönelik stratejiler, politikalar geliştirerek uygulamaya başlamış ve dünya çapında işbirliği arama sürecine girmiştir. Çin, bunu kendini çevrelemek olarak algılamakla kalmamış, aksine dünyanın süper gücü olma hayalini gerçekleştirmek için batı stratejisi başta olmak üzere Kuşak Yol gibi projeleri geliştirerek etki alanını genişletmeye başlamıştır. Orta Asya -özel coğrafi konumuyla- hem Amerika hem de Çin açısından gittikçe önem kazanarak, büyük güçlerin yeni bir rekabet alanı olarak ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada nicel ve nitel verilere dayanarak Çin ile Amerika’da cereyan eden siyasi, ekonomik gelişmelerin dünya güç dengelerinin değişimine olan etkileri değerlendirilmiştir. İki devlet arasında ortaya çıkan ticaret savaşları ve onun nedenlerinin ele alınmasıyla beraber iki süper gücün küresel rekabetindeki Orta Asya’nın önemi incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Çin, Amerika, Orta Asya, Güç Dengesinin Değişimi, Büyük Güçler Rekabeti.