Hatice GÜL
Kentler her türlü faaliyetlerin merkezi olduğu kadar bireyin yaşam tarzı ve karakterinin de şekillendiği merkezlerdir. Kentler var olduğu tarihsel süreçten bu yana düşüncelerimizi, davranışlarımızı, başkalarıyla ve diğer çevresel dinamiklerle olan ilişkilerimizi etkileyen ve kendine özgü yaşam biçimlerini oluşturan yerlerdir. Bununla birlikte kentler toplumsal değişimlerin yoğun bir şekilde yaşandığı alanlar olarak hâlen gündemini korumaktadır. Kentsel yaşam tarzına özgü değer yargıları, davranışları ve tutumları kaçınılmaz olarak yaşanan toplumsal değişimlerden nasibini almaktadır. Değişimin en belirgin özelliği, kentli karakterlerin sosyal yaşamda yeni formlarla karşımıza çıkmasıdır. Kentli olmak değişmekte olan düzenin bir parçası olmaktır. Nitekim birey yaşadığı kentsel koşullarda gerçekleşen değişim dinamikleri üzerinden karakterini ortaya koymaktadır. Yaşanan değişimin öbeğinde bireyin olması değişimden en çok da bireyin etkilendiğinin bir göstergesidir. Çalışmamızda yeni kapitalist sistemin kent üzerindeki etkilerinin bir tezahürü olarak ortaya çıkan maneviyat arayışları ve yeni kentlileşme arasındaki ilişkinin boyutları ortaya konmuştur. Bu bağlamda kapitalist kentleşme ile yeni tutum ve alışkanlıklar kazanan bireyin karakterine atfedilen başlıca nitelikler, R. Sennett, Z. Bauman ve E. Fromm’un bakış açıları dikkate alınarak irdelenmiştir. Değerlendirme sonucunda her üç yazarın karakter üzerinde yoğunlaştığı belirgin noktalar öne çıkmakla birlikte bazı özellikler de benzerlikler göstermektedir. Benzer nitelikler arasında “tüketici eğilime yatkın, yüzeysel ve geçici ilişkilere sahip, esnek ve değişime açık olma, hedeflerini kısa süreli tutma vb.” özelliklerin ortaya çıktığını söylemek mümkündür.
Anahtar Kelimeler: Yeni Kentlileşme, Karakter, Kapitalizm, Esneklik, Maneviyat