Yunus ARİFOĞLU
Adlandırma insanların bir şeye anlam yüklemeleriyle başlamıştır. İnsan adlandırma ile şeyleri bilmiştir. Aynı zamaanda insan, adlandırm ile mana yönünden oluşan boşluğunu gidermiştir. Çünkü insan yeryüzüne düştüğünde yabancısı olduğu yere alışmak için tanımlama ihtiyacıyla anlamlandırmaya gitmiştir. Yer adlarını Toponomi ilim dalı incelemektedir. Bu bilim dalı adlandırmayı incelerken, hem diğer bilim dallarından hem de kendi alt bilim dallarından yararlanmaktadır. Kadim mirasın zenginliği toponomi ile açıklanıp yorumlanabilmektedir. Bu sayede bir yöre tarihi bağlamında değerli bilgilere vakıf olunabilmektedir.
Adlandırmanın hangi itkiyle verildiği pek bilinemese de, adlandırırkenki faktörler bilinebilmektedir. Yer adları verilirken en önemli faktörlerden birisi doğadır. Adlandırmadaki diğer faktör insandır. Toplumsallaşma, renkler ve daha benzeri faktörler de adlandırmada etkili olmuşlardır.
Her millet mekanı kendi anlayabileceği şekilde adlandırmakta ve göç ettiği coğrafyalardaki birikimden de istifade etmektedir. Ortaçağ’da yoğun Türk nüfusunun Anadolu’da yerleşmesiyle Anadolu bir Müslüman Türk coğrafyası haline gelmiştir. Anadolu’ya gelen Türkler Oğuz soyundan gelenlerdir. Anadolu’ya rengini onlar vermişlerdir. Anadolu’nun Türk yurdu haline gelmesiyle birlikte Türkler Anadolu coğrafyasındaki adları Türk Diline uyarlamış veya yeniden adlandırmışlardır. Türk ad verme kendisine has bazı etkiler taşımaktadır. Farklı coğrafyalara dağılan Türkler, çeşitli milletler ve onların dilleriyle ilişkide olmuşlardır. Bu durum Türklerin ad vermelerine etki etmiştir.
Bu çalışmada yer adlarını inceleyen toponomi izah edilmiş ve adlandırmanın hikâyesi incelenmiştir. Adlandırmanın kaynağı ve buna etki eden faktörler ele alınmıştır. Ardından Türklerin Anadolu’da ad vermedeki usülleri incelenmiştir. Bu çalışmada, yer adları bağlamında oluşan modern literatürden istifade edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Adlandırma, Toponomi, Anadolu, Türkler, Usül, Gelenek