F. Rezzan ÜNALP
İkinci Dünya Savaşı Almanya'nın 1 Eylül 1939 günü Polonya'ya saldırıya geçmesiyle birlikte başlamıştı. Bu savaş başladığında Türkiye'yi en çok kaygılandıran husus, savaşa dâhil olmak zorunda kalması ve dolayısıyla toprak bütünlüğünün zarar görmesiydi. Bu yüzden Türkiye savaşan tarafların ağır baskılarına rağmen altı yıl süren savaş boyunca bu savaşın dışında kalmayı mümkün kılacak bir denge siyaseti izlemiş ve ayrıca kendi topraklarına olabilecek herhangi bir saldırıya karşı gerekli tedbirleri almaya büyük bir özen ve dikkat göstermiştir. Almanya ile Sovyetler Birliği'nin 1940 yılının sonlarına doğru ortak bir tutum izlemekte anlaşmaya varamamaları, savaşın seyrini önemli bir şekilde etkilemiştir. Bu süreçte Almanya'nın ve Sovyetler Birliği'nin tutum ve niyetlerinden aynı derecede endişe duymakta olan Türkiye, topraklarına yönelebilecek olası bir saldırıya karşı bir taraftan Trakya'da, diğer taraftan doğu sınırında savunma tedbirleri aldı. Ordunun ihtiyaçlarını temin etmeye çalışırken aynı zamanda savaşa kendisini doğrudan çekebilecek düzenlemelerden kaçınmaya özen gösterdi. Türkiye bu nedenle savaş süresince bloklar arasındaki gelişmelere bağlı olarak karşılıklı dostluk ve saldırmazlık antlaşmaları imzalayarak sınırlarının güvenliğini garanti altına almaya çalışmıştır. Nitekim Almanya ve Japonya'nın kayıtsız şartsız teslim antlaşmalarını imzalamasıyla birlikte, Türkiye savaşan taraflarda büyük bir yıkıma ve kayıplara neden olan savaşa dâhil olmadan bu ağır badireden kurtulmuş oluyordu. Ancak Almanya'nın savaştan mağlup olarak ayrılması Doğu Avrupa'daki dengeyi değiştirecek, bölgenin Sovyet nüfuzu altına girmesi neticesinde beliren tehlike, bundan sonra başka bir biçimde Türkiye'nin karşısında yer alacaktır.
Bu makalede, İkinci Dünya Savaşı süresince Türkiye'nin savaşa girme konusunda iki taraftan maruz kaldığı yoğun baskılar ve bu baskılara karşı gösterdiği direnç, takip ettiği dış politikalar çerçevesinde açıklanmaya çalışılacak, ayrıca bu politikaların savaşın seyrine etki eden yönleri ve Türkiye açısından sonuçları değerlendirilecektir.
Anahtar Kelimeler: İkinci Dünya Savaşı, Türkiye, Dış Politika, İsmet İnönü.