Yunus KOÇ
Savaş, anarşizm, kaos adına ne denirse densin ulusal ve uluslararası düzensizliğe, kuralsızlığa, umutsuzluğa ve mutsuzluğa sebep olur. Böylesi bir duruma son vermek için ulusal veya uluslararası bir takım sözleşmeler, anlaşmalar ve düzenlemeler yapılır. Tıpkı Modern dönem toplumsal sözleşmecilerden olan Machiavelli, Rousseau ve Locke gibi düşünürlerin ulusal düzeyde kargaşayı nihayete erdirmek üzere önerdikleri toplumsal düzen gibidir. Burada dikkate alınması gereken husus; düşünürlerin, düzenin sağlanması için sözleşmeye toplumun ekseriyetinin katılımı noktasında ortak bir argüman geliştirmiş olmalarıdır. İşte uluslararası düzeyde gerçekleştirilmesi düşünülen örgütlerin de, tüm aktörlerin veyahut ekseriyetinin katılımının sağlandığı, ortak çıkarlar ve değerler üzerine kurulan heterojen bir toplumsal yapı arz etmesi beklenir. Tam bu noktada uluslararası bir örgüt olarak Milletler Cemiyeti’nin ve Birleşmiş Milletler’in mütecanis bir yapıya düşmeden uluslararası bir toplum olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği önem kazanmaktadır. Bu gerekçeyle Birinci Dünya Savaşından sonra barışın ve nizamın tesisini sağlayacak bir sistem olarak kurulmuş olan Milletler Cemiyeti’nin ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyada güveni ve barışı tesis etmek için büyük devletler öncülüğünde kurulmuş olan Birleşmiş Milletler’in uluslararası bir toplum olup olmadığı tartışması çalışmamızın amacını oluşturmuştur. Bu perspektifle ilk olarak, Millet Cemiyeti’nin ve Birleşmiş Milletler’in kuruluş sürecine değinilmiştir. İkinci olarak, İngiliz Okulu ve inşacılık teorisi irdelenmiştir. Son olarak ise, İngiliz Okulu üzerinden Millet Cemiyeti ve İnşacılık teorisinin anahtar kavramları ile de Birleşmiş Milletler, uluslararası toplum bağlamında tartışılmaya çalışılmıştır. Çalışmada tarihsel sosyoloji, içerik analizi ve karşılaştırmalı analiz olarak birden fazla yöntem kullanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası Toplum, İnşacılık, İngiliz Okulu, Birleşmiş Milletler, Milletler Cemiyeti.