Mehmet Nur KARAKEÇİ
Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda bireyin ruh hâlini çeşitli yönleriyle tahlil eder. Romanda olayların birey üzerindeki etkilerine dikkat çekilerek insan ruhunun derinliklerine inilir ve bilinçaltındaki istekler, düşünceler açığa çıkarılmaya çalışılır. Bir tahlil romancısı olan Peyami Safa; kişi, olay ve eşyalara psikolojik bir dikkatle bakar. Kahramanların bilincini, bilinçdışını anlamaya çalışır. Bunları yaparken psikanalizmin çağdaş verilerinden yararlanır. Özellikle Sigmund Freud’un bulduğu serbest çağrışım yöntemi, romanda önemli bir yere sahiptir. Türk romanının siyaset ve toplumla alakalı meselelere yöneldiği bir zamanda Peyamî Safa’nın ferdî bir konuyu insanın iç dünyasını yansıtacak bir şekilde başarıyla vermesi oldukça dikkat çekicidir. Peyami Safa, bu romanda kahramanın iç dünyasını okura çeşitli çağrışımlarla yansıtır. Bu çağrışımlardan en önemlisi kitaplardır. Yazınsal anlatılar okura, farklı anlam dünyalarının kapılarını aralar. Okur, bu okuma edimine etkin bir şekilde katılır. Metni her okuma ve anlamlandırma edimi, yeni bir oluşuma yol açar. Bu bağlamda okur, Akşit Göktürk’ün belirttiği gibi, her yazın yapıtının ortağıdır. Yazınsal yapıtın çok katmanlı anlamlar dünyasını içinde barındırdığını psikanalizin çağdaş yöntemleriyle incelemenin hedeflendiği bu çalışmada, ön planda tutulan husus “eser” olmuştur.
Anahtar Kelimeler: Serbest çağrışım, Bilinçdışı, Bilinç akışı, İç monolog, Kitap