Iasha BEKADZE
Merab BEKADZE
Osmanlı Devleti’nin coğrafyasında bulunan ve sonradan ayrılmış olan ülkelere bıraktığı en büyük miraslardan biri tahrir defterleridir. Tahrir defterlerinde sancaklar, nahiyeler, şehirler, köyler, mezralar, mahalleler ve çiftliklerin yanı sıra dini, sosyal ve kültürel yapılar hakkında da bilgiler yer almaktadır. Bu tahrir defterlerinin ön kısmında bölgeye ait kanunnameler yer almaktadır. Makalemizde, Yavuz Sultan Selim Devri’ne ait 1516 “Erzincan Sancağı Kanunnâmesi”nin içerdiği hükümler tespit edilerek açıklığa kavuşturulmuştur. Bu kanunname iki kısımdan oluşmaktadır. Kanunnâmenin birinci kısmı Kanun-ı Osmanî’den, ikinci kısmı Hasan Padişah Kanunu’ndan faydalanılarak tanzim edilmiştir. Birinci kısımda Erzincan Sancağı’nda uygulanan sancak kanununun hükümleri, reayadan alınan vergi kalemleri, onların miktarları ve tahsil edilme zamanları belirtilmiştir. İkinci kısım ise belediye ile ilgili olup halkın pazarda alım satım kurallarına uyması için gereken hükümleri, bâc, tamga ve gümrük vergilerini içermektedir. Bu incelemede, ayrıca Osmanlı zamanında Erzincan Sancağı’nda kullanılan “âsiyâb”, “âşar”, “bac”, “ağnam”, “resim”, “harir”, “asel”, “batman`, “maktu” gibi Arapça ve Farsça kelimelerin günümüz Türkçesindeki anlamlarına dikkat edilmiş ve bölgedeki ölçü ve tartı birimlerini tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Bâc, Erzincan, Gümrük, Kanunnâme, Sancak, Tamga