Merve KOLİKPINAR
Bireyden yola çıkarak evrensel bir olguyu yalın ve çarpıcı bir dille okuyucuya aktaran küçürek öyküler, modern zamanda hız kavramının etkisiyle edebiyatta oluşan ihtiyacı karşılar. Edebiyatın malzemesi olan dil, bu kısa metinlerin yoğun bir anlam dünyasıyla okuyucuya erişebilmesinin en önemli aracısıdır. Küçürek öyküler, dilsel göstergelerin doğru kullanımı ile çok yönlü bir anlama ulaşır. Küçük İskender’in Yazgının Ölçüsü isimli öyküsü, modern insanın deneyimlediği yalnızlığı ve esareti anlatır. En az sözle iki karşıt durumu, aklın kuşatıcılığı ile aklın aydınlığını gösteren öyküde, bulunduğu dünyanın labirentleşerek bireyi nasıl bir çıkmaza doğru sürüklediği evrensel boyutta okuyucuya aktarılır. Esaretinden kurtulmak isteyen bireyin çaresizliğini konu alan Yazgının Ölçüsü, “akıl çıkmazı” ve “aklın aydınlığı” izlekleri çerçevesinde ele alınacak ve öyküde yer alan derin katmanlı dilsel göstergeler tahlil edilmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Özgürlük, Yalnızlık, Akıl, Zindan, Işık